Kızımın kaldığı evde, ev sahibinden kalan bir dikiş kutusu var. Eskiden kurabiye kutusuymuş -böyle bir kullanımın örneklerine sıkça rastlamışızdır- Kutunun içinde ahşaptan yumurtaya benzer bir nesne var. Buna "dikiş yumurtası" deniyor. Yama yaparken kumaşa düz bir zemin hazırlayıp daha kolay çalışmak amacıyla kullanılıyor. Bunun dışında çeşitli renklerde makaralar, ipliği iğneye geçirmek amacıyla kullanılan bir düzenek vb. her türlü dikiş malzemesi var. Buna benzer bir kutu, bizde de her evde bulunur. Teneke kutunun kapağının iç kısmında İncil'den bir ayet var. İtalyanca yazının tercümesi şöyle:
"Rabbe ait olduğunuz için her zaman sevinçli olun. Tekrar ediyorum, her zaman sevinçli olun. Tüm insanlar sizin iyiliğinizi görsün. Rab yakındadır! Hiçbir şey için kaygılanmayın, ama her durumda dileklerinizi Tanrı'ya dua ederek, yalvararak ve şükranla bildirin. Ve Tanrı'nın her anlayışı aşan esenliği, yüreklerinizi ve düşüncelerinizi Mesih İsa da koruyacaktır"
Dikiş kutusu nasıl benzerse, Kuran'da da aynı mesajı veren ayetler vardır. Bu dikiş kutusu, hayatların benzerliği konusunda da beni düşürdü. Belki ev sahibi kadın, çocuklarının okuldan dönmesini beklerken onların çoraplarını yamayıp söküklerini dikiyordu. Gözü kutunun kapağındaki ayete takılıyor, kendini şöyle bir toplayıp onu okuyor, iç geçirip "amin" diyordu. Belki inanışının gereği olan sorumluluklarını yerine getirme konusunda rahatsızlıkları aklına geliyor, bundan sonrası için daha iyisini yapmaya karar veriyordu. Kim bilir?
Başka bir ülkede bir süre vakit geçirmenin, ancak oradaki hayatların bunun gibi detaylarının farkına varmakla anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Ersen ÖZBAŞARAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder