Sayfalar

17 Kasım 2015 Salı

Lise Matematik Derslerindeki Yanlışlıklar

Maalesef okullarımızdaki dersler çok fazla soru çözümüne odaklı. Sanki matematik verilen bir kaç sayıyı bazı işlemlere tabi tutup doğru cevabı bulmaktan ibaretmiş gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Öğretmenlerin derslerindeki performans göstergesi olarak kaç soru çözdüklerine bakılıyor.Son zamanlarda yayınlanan kitaplara baktığımızda çoğunun altında boşluk olan sorulardan oluştuğunu görüyoruz. Öğrencinin soruyu yazmakla vakit kaybetmemesi için -yani derslerde daha çok soru çözülsün diye- tasarlanmış kitaplar bunlar. Oysa ki bir soruyu yazmak bile insana çok şey öğretebilir. Dersler, öğretmenlerin soru çözmesi ve öğrencilerin izlemesi şeklinde geçiyor. Soru çözmeden geçirilen bir ders boşa geçmiş gibi görülüyor. Akıllı tahtaların bile matematik derslerinde en çok bu kitapları tahtaya yansıtmak için kullanılıyor. Bu durumdan oldukça rahatsızım. Liseden -hem de sayısal alandan- mezun olup o ana kadar bir defa bile eline pergel alıp çember çizmemiş öğrenciler var. Öğrencilerin çözüm yolunu düşünüp üretmelerine olanak sağlamayan, sadece çözüm yollarını ezberleyip karşısına benzer sorular çıktığında benzer hareketleri tekrarlayan nesiller yetişiyor. 

Şüphesiz ki bunun en büyük nedenlerinden biri, matematiğin bireyleri sıralamak için bir kıstas olarak kullanılması, yani merkezi sınavlar. İstiyorum ki matematik herkesin öğrenmesi zorunlu bir ders olmaktan çıksın ve yalnızca keyif almak için tercih edilen bir ders olsun. Ve gerekirse, birbirinin benzer bir yığın soru çözmektense, bir problem üzerinde saatlerce beyin fırtınası yapalım. Öğrencilerin fikir üretmelerine olanak sağlayalım. Denemeler yapma ve yanlış yaparak doğruyu bulma şansı verelim. Onları kağıttan- kalemden uzaklaştırmayalım....    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder